12 Nisan 2019 Cuma

Musa'nın Elbisesini Kayanın Çalması


RİVAYET:
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Hz. Musa (aleyhi's-selam) son derece hayâ sahibi ve sıkı örtünen birisi idi. İstihyası (hayâ duygusunun fazlalığı) sebebiyle bedeninden hiçbir yer görülmezdi. Benî İsrail'den bazıları ona eziyette bulundu. (Şöyle ki: Bir gün aralarında): "Onun bu şekilde sıkı giyinmesine bedenindeki bir kusur sebep olmasın? Muhakkak ki o, ya abraştır, ya da debbelidir (hayasında şişme vardır) veya bir başka afete maruzdur" diye dedi-kodu yaptılar. Cenab-ı Hakk Hz. Musa'yı bu dedikodularından tebrie etmek diledi. 
Yine bir gün Hz. Musa (aleyhi's-selam) bir tenhada, elbiselerini bir taş üzerine bırakıp tek başına suya girmiş yıkanıyordu. Yıkanması tamam olunca, giyinmek. üzere çamaşırlarına doğru yürüdü. Tam bu sırada, üzerinde giyecekler olduğu halde taş yuvarlanmaya başladı. Hz. Musa (aleyhi's-selam) değneğini eline alıp taşı yakalamaya çalıştı. Bu sırada "Elbisem ey kaya ! Elbisem ey kaya !" diye de bağırıyordu. (Taşın peşinden koşarken) Benî İsrail'den bir cemaatin yanına kadar vardı. Hz. Musa'yı çıplak vaziyette gördüler, yaratılışça herkesten güzel (ve kusursuz) ve dedikodulardan beri idi. Kaya durdu. Hz. Musa (aleyhi 's-selam) çamaşırını alıp giydi. Sopasıyla taşa vurmaya başladı. (Ebu Hüreyre der ki): "Allah'a kasem olsun, o taşta sopa darbeleri sebebiyle üç veya dört tane bere izi var." Şu ayet bu hadiseye işaret etmektedir: "Ey iman edenler, siz de Musa'yı incitenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah indinde yüzü (itibarlı bir zat) idi" (Ahzâb, 69).
 
Buhârî, Gusl 20, Enbiya 27, Tefsir, Ahzâb 11, Müslim, Hayz 75 (339), zail, 55 (339); Tirmizî, Tefsir, Ahzâb (3219).

RİVAYETİN TENKİTİ :

Bu rivayetle anlatılmak istenen nedir, bir rivayetin dinsel bir mesajı yoksa bunu nesiller boyu aktarmanın kime ne faydası var. Bizler zaten peygamberlerin Allah’ın seçkin özel kulları olduğuna iman ediyoruz. Onları bu tip uydurma rivayetlerle yücelterek normal insanlardan farklı taşla, hayvanlarla konuşan özel bir takım güçlere sahipmiş gibi göstermenin anlamı yoktur. Allah ona Kelimullah demiş daha ötesi var mı?
  
Taş cansız bir varlıktır, kimsenin elbisesini çalıp kaçmaz, cansız varlıklar sopa ile dövülünce ağlamazlar inlemezler. Bunlar Allah’ın koyduğu kanunlara yani Sünnetullah’a terstir. Allah isterse olmaz mı diyorlar Allah isterse olmayacak bir iş var mı? Yok, ama bunu diyenlere Allah peygamberi cehenneme koyar mı diyorsun öyle şey olur mu diyorlar. Allah sonsuz güç ve kudret sahibi olmasına rağmen kullarına karşı sorumluluk sahibidir. Yani kuralları koyup da kafasına göre hareket etmez. Yani cennetlik amel işleyenleri cehenneme koyup da benim canım böyle istiyor demez. İşte bu çerçevede cansız varlıklarda kendilerine biçilen görevlerin dışına çıkarak canlı varlıklar gibi davranamazlar.

'Elbisemi ver ey taş' diyerek ona akıllı muamelesi yapan, çıplak olarak halkın karşısında taş döven bir peygamber portresi. Allah’ın peygamberi taşın akılsız, hissiz olduğunu bilmiyor mu da onu döverek komik duruma düşüyor. Bu peygamberin itibarını artırıyor mu yoksa onu itibarsızlaştırıyor mu?

Hz. Musa’yı Beni İsrail’in gözünde temize çıkarmanın başka yolu yok muydu, mesela Hz. Musa yıkanırken bir grup, onu tesadüfen görse de vücudunda herhangi bir hastalık olmadığını anlasa daha iyi olmaz mıydı? Taşları koşturmanın dövdürmenin lüzumu var mı?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder