Giyecek kıyafeti zor bulan ama şapka giymeye mecbur bırakılan köylülerin düştüğü tiraji komik durum
Tarihi,
hele de yakın olanını yeterince bilmiyoruz; daha da kötüsü bilmediğimizi de
bilmiyoruz. Birileri çıkıp böyle böyle olmuştu diyerek gerçekleri anlatmaya
çalışınca da ya anlatılanları kabullenmek işimize gelmiyor ya da yok ya bu
kadarı da olur mu diyerek geçiştiriyoruz. Tabi ki her insan tarihini merak
eder-etmeli ve öğrenmek için de gayret sarf etmeli.
Peki
tarihimizi kimden ve nereden öğrenebiliriz? Okul kitapları çok ayrıntıya
girmese de özet olarak ‘doğru tarih’i öğretmek durumundadır. Öyledir, ama
Türkiye’deki uygulama maalesef böyle değildir. Maalesef okullarda okutulan ders
kitaplarına gelince bu ve benzeri hadiseler yer almaz. Öyleyse geçmişte yaşanan
bu tür hadiseleri öğrenebilmek için ekstra bir efor sarf etmeniz gerekmektedir.
Ya araştırmacı yazarların kitaplarından konuyu öğrenmeye çalışacaksınız ya da
internetten ve ya değişik kaynaklardan detaylı bir araştırmayı siz
yapacaksınız.
Neyse
asıl konumuza dönecek olursak :
Cumhuriyetin ilk yılları. Devrimler peşi sıra geliyor, şapka
devrimi henüz uygulamaya konmuş...
Böylece "batılılaşma ve modernleşme" adı altında
halkın kendi değerlerine karşı yoğun bir saldırı başlamıştı. Bu vitrin düzeltme
çabalarına halkın gönüllü katılımı doğal olarak söz konusu bile değildi. Halkın
geleneksel giyimine, yaşam tarzına karşı yapılan tepeden inme müdahaleler birçok
Anadolu şehrinde hoş karşılanmadı. Bunların şapkayla ilgili olanı ise büyük
direnişlere neden oldu.
1925 yılının Ağustos ayında Mustafa Kemal Kastamonu'da
halka şapkayla hitabet etti ve bundan böyle batılı kıyafetlerin giyileceğini
ilan etti. Bakanlar Kurulu, kısa bir süre sonra 2413 sayılı kararname ile 2
Eylül 1925'de devlet memurlarına şapka giyme mecburiyeti getirdi.
Konya milletvekili Refik Bey ve arkadaşları, 15 Kasım
1925'de şapka dışında başlık giyilemeyeceğine dair kanun teklifini TBMM'ye
verdiler. Bursa Milletvekili Nureddin Paşa bu teklifin anayasaya aykırı
olduğunu öne sürdüyse de itirazı dikkate alınmadı. "Şapka İktisası
Hakkında Kanun" 25 Kasım 1925'de kabul edildi.
Bu kanuna muhalefet edenin suçu neydi: “Hükümetin tespit eylediği
kıyafetin dışında gayri kıyafet iksa edenler (giyenler) üç aydan bir yıla kadar
hapis edilirler.”
Şapka Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin
ardından Devlet memurlarına şapka alabilmeleri için“Şapka Avansı” verildi! 80 lira Şapka Avansı verildiği günlerde
bir ekmeğin fiyatı 5 kuruş idi! Yani 1600 ekmek parası ile bir şapka
alınıyordu! Haliyle devlet memurlarının bir çırpıda şapka alabilmeleri mümkün
değildi! Çünkü şapka bir aylık maaşlarını yutuyordu! Bu yüzden memurlara Şapka
Avansı verilmesi uygun görülmüş ve taksitle bu avansları ödemesi kolaylığı
getirilmişti!
Şapka
Kanunu olarak bilinen bu kanunla, Müslüman olan Anadolu halkı inançlarına ters
olan Batı tipi kıyafeti giymeye zorlanmıştır. Dolayısıyla halkın bu karara tepkisi
de sert olmuştur. Başta Erzurum olmak üzere Rize, Sivas, Maraş, Giresun,
Kırşehir, Kayseri, Tokat, Amasya, Trabzon ve Gümüşhane'de halk söz konusu
kanunu protesto amacıyla sokaklara dökülmüştür. Bu protestoların en yoğun olduğu
illerden biride Rize idi.
Rize Ulu Cami imamı Şaban Hoca, namazdan sonra etrafında
toplanan kalabalığa “ Biz hükümetten akaid-i diniyye’ye hizmetkarlık ve
bağlılık isteriz. İnanmayan inanmasın, fakat insanlara zulüm edilmesin. Tek
isteğimiz sarığımıza, sakalımıza ve cübbemize dokunulmasın. Şapkayı giyenler
giysin ama giymeyenler hapse atılmasın!” diye haykırmıştı.
Bu heyecanlı konuşmadan sonra coşan kalabalık, köylülerle
birlikte hükümet konağına doğru yürüyüşe geçmişler.
Hiçbir
şekilde şiddet içermeyen ve kimsenin yaralanmadığı Rize’deki bu gösteriler,
dönemin siyasî iradesi tarafından isyan olarak değerlendirilmiştir. Sözde
isyanı bastırmak için Rize sahiline gönderilen Balkan
Savaşları’nın ünlü Hamidiye Zırhlısı, bütün
halka gözdağı vermek adına şehri topa tutmuştur.
Hamidiye Zırhlısı
Direnişin giderek yayılma eğilimi göstermesi üzerine,
İstiklal Mahkemeleri devreye girdi. Takrir-i Sükun Kanunu'yla birlikte tekrar
gündeme gelen bu zulüm aygıtları, sadece şapka giymek istemedikleri için
insanlara akıl almaz işkenceler yapmaya başladılar. Konya, Maraş, Giresun,
Rize, Erzurum, Kayseri gibi şehirlerde "Gezici İstiklal Mahkemeleri"
kuruldu.
Bu mahkemeler, ellerine geçen fırsatı değerlendirerek,
şapka kanununa karşı çıkan muhalifleri şapka kanununa aykırı davrandıkları
gerekçesiyle teker teker cezalandırmaya başladı. Bazıları ağır hapis
cezalarına, bazıları ise idam cezasına çarptırıldı. Erzurum'da kurulan gezici
İstiklal Mahkemesi, şehrin şapka giymeyi reddeden 30 kadar muhalifini asarak
idam etti. Rize’de, 12 Aralık’ta yargılamalara başlayan mahkeme tam 143 kişi hakkında
bir günde hüküm vermiş ve 13 Aralık’ta, 8
kişi idam cezasına; 14 kişi 15’er yıl, 22 kişi 10’ar yıl, 19 kişi 5’er yıl,
kalanlar da değişik hapis cezalarına çarptırılmıştır. 14 Aralık’ta da idamların infazı gerçekleştirilmiştir.
Asılan sekiz kişi
Saatler sonra sehpadan indirilen şehitlerin
cenazeleri ailelerine verilmedi. Rastgele açılan çukurların içine gömüyorlar.
Yakınları tarafından cesetler çalınmasın diye de başlarına süngülü nöbetçiler
dikiliyor. Ancak üç ay sonra ve gece
çıkartılıp köylerine götürülmek şartıyla cesetleri ailelerine teslim ediliyor.
Hakimiyet-i Milliye gazetesi Rize
olaylarıyla ilgili son haberlerinde de asılan şehitler için kin ve nefretini
açığa vuruyordu; “Rize’deki mürteciler de ceza-yı Sezalarını buldular.
Rize halkının,
şehirde derin yaralar açan olaylar karşısındaki hissiyatını ‘Atma Hamidiye
atma, şapka da giyeceğuz, vergi de vereceğuz’ şeklindeki türküyle ifade
ettiğini bütün kamuoyu bilmektedir.”
İskilipli Atıf Hoca gibi ileri gelen kanaat önderleri
ortadan kaldırıldı. Şapka nedeniyle resmen 170 kişinin asıldığı duyurulduysa
da, gerçek sayının bundan çok daha fazla olduğu söylenmekte.
Peki, Rize ne
yapmıştı ki toplarla terbiye(!) edilmeye, hizaya getirilmeye çalışıldı?
Rize’nin suçu neydi ki “atma
Hamidiye din kardeşiyiz.”demesine bile aldırış edilmemiş ve Rize’ye yağan
top yağmuru iki gün sürmüştü. Üstüne üstlük top yağmurunda ölen ve yaralananlar
yetmemiş gibi 8 kişi daha idam edilmiş, 55 kişi de farklı hapis cezalarına
çarptırılmış.
Rize ve
benzeri yerlerin toplara hedef olmasının sebebi öz olarak “muhalif olmalarıydı,
muhalefet etmeleriydi” Neye
mi muhaliftiler? Şapkaya. Dolayısıyla devrimlere
Bir çok insanın idam edilmesine neden olan "Şapka Kanunu" günümüzde de halen varlığını sürdürüyor, ancak uygulanmıyor.
ATMA HAMİDİYE ATMA DİN KARDEŞİYİZ
“Atma Hamidiye atma atma
Din kardeşiyiz bizi yakma
Atma hamidiye atma atma
Taktılar serpuşi kafamıza
Atma Hamidiye atma atma
VERGİMİ VERECEĞUM BİZİ YAKMA
Atma Hamidiye atma atma
SÜRGÜN ETMA bizi yakma “
“Atma Hamidiye atma atma
Din kardeşiyiz bizi yakma
Atma hamidiye atma atma
Taktılar serpuşi kafamıza
Atma Hamidiye atma atma
VERGİMİ VERECEĞUM BİZİ YAKMA
Atma Hamidiye atma atma
SÜRGÜN ETMA bizi yakma “
Konu ile ilgili videolar :
O Bok Kokan
Bahçelerde Kimler Oynamıştı ?
KimlerSuçu Bir Çoban Peşinden Sürüklenen Koyunlarmı
İsmaili Yavuz Yapan Öğretmenin Utanmalı
Yakın Tarih Yalan Tüm Kitaplar Yakılmalı
Nesin Köpekleşti Neyzen Harbi Rezil
Sarhoşken Geçtiğin O Köprü Sırat Değil
Tabirince Annen Belli Baban Belli Değil
Putperestlik Hayli Moda
Kalbim Temiz Diyenlerin
İç Tarafı Hayli Kara
Osmanoğlu Gerçek Atam
Her Geçen Gün Uzaklaştın Özünden
Bab-ı Ali Ekranlarda Anlatılır Bir Piçin Kaleminden
Sen Böyle Çarpıtırken Lan Vicdanın Sızlamazmı
Neden Ezan Sesinden Rahatsıztır Kulakların
Atma Hamidiye Atma Atma
Din Kardeşiyiz Bizi Yakma
Atma Hamidiye Atma Atma
Taktılar Serpuşi Kafamıza
KimlerSuçu Bir Çoban Peşinden Sürüklenen Koyunlarmı
İsmaili Yavuz Yapan Öğretmenin Utanmalı
Yakın Tarih Yalan Tüm Kitaplar Yakılmalı
Nesin Köpekleşti Neyzen Harbi Rezil
Sarhoşken Geçtiğin O Köprü Sırat Değil
Tabirince Annen Belli Baban Belli Değil
Putperestlik Hayli Moda
Kalbim Temiz Diyenlerin
İç Tarafı Hayli Kara
Osmanoğlu Gerçek Atam
Her Geçen Gün Uzaklaştın Özünden
Bab-ı Ali Ekranlarda Anlatılır Bir Piçin Kaleminden
Sen Böyle Çarpıtırken Lan Vicdanın Sızlamazmı
Neden Ezan Sesinden Rahatsıztır Kulakların
Atma Hamidiye Atma Atma
Din Kardeşiyiz Bizi Yakma
Atma Hamidiye Atma Atma
Taktılar Serpuşi Kafamıza
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder