Mehmet OKUYAN
(1-3. âyetler): Yüce Allah gündüze ve geceye yemin ederek bütün zamanları hayata şahit kılmakta, kul istemediği sürece onu terk etmeyeceğini bildirmektedir.
(4-5. âyetler): Bütün hayırlı işlerin sonunun başlangıcından daha iyi olacağı ve bu doğrultuda Yüce Allah’ın insanlara yardım yapacağı ifade edilmektedir. Bu genel yaklaşım, Hz. Peygamber özeliyle verilmekte, ancak mesaj elbette geneli de ilgilendirmektedir.
(6-8. âyetler): Burada, Yüce Allah’ın Hz. Peygamber’e verdiği üç nimet hatırlatılmaktadır. Yetimken barındırılması, şaşkınken huzura kavuşturulması ve fakir veya yalnızken zenginleştirilip yalnızlıktan kurtarılması bu bağlamda ele alınmaktadır. Buna benzer pek çok noktada herkes nimetle buluşturulduğu için, Yüce Allah’ın insana ve hayata müdahalesi unutulmamalıdır.
(9-11. âyetler): Sûrenin son âyetlerinde, daha önce verilen bütün nimetlerin karşılığı olarak, yetimlerin ezilmemesi, sorup isteyenlerin azarlanmaması ve Kur’ân nimetini anlatmanın önemi vurgulanmaktadır.
Bu sûrede, Hz. Peygamber, risâlet döneminde inşa edilmekte, risâletin aslında bir eğitim ve öğretim faaliyeti olduğu, model insan yetiştirip model toplum oluşturmayı amaçladığı mesajı verilmek istenmektedir. Müslümanlar çevrelerine karşı duyarlı olmalı, sosyal hayatı doğru yaşamalı ve bir emri uygularken doğru kaynaktan beslenmenin önemini kavramış olmalıdırlar.
Surenin başındaki ed-duhâ kelimesi, “gün ışığı” anlamıyla Kur’ân’ın hayatı aydınlattığı gerçeğini insanlığa sunmaktadır. Bu aydınlıktan yararlanmayı ve hakikat ışığını Kur’ân’da arayıp rehberliğini Hz. Peygamber’in yaptığı bir hayatı yaşamayı Rabbimizden diliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder