12 Nisan 2019 Cuma

Muhammed Olmasaydı Seni Yaratmazdım


RİVAYET :

Ömer ibnü’l-Hattab (r.a.)’dan rivayetle;
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki:
"Âdem (a.s.) yasak ağaca yaklaşıp hata işlediği zaman,

- ‘Yâ Rabbi! Muhammed’in (s.a.v.) hakkı için beni affetmeni istiyorum’ diye yalvardı. Allah Teala,

- ‘Ey Âdem! Kendisini daha yaratmamışken, sen Muhammed’i (s.a.v.) nereden öğrendin?’ diye sordu.

Âdem (a.s.),

- ‘Yâ Rabbi! Sen beni yed-i kudretinle yaratıp ruhundan bana üflediğinde, başımı yukarıya kaldırdım. Arş’ın sütunlarında, ‘Lâ ilâhe illellah, Muhammedun rasûlüllah’ yazılı olduğunu gördüm ve bundan anladım ki, ismini kendi isminin yanında yazdığın kimse, yarattıkların arasında sana en sevgili olandır.’ 

Bunun üzerine Allah (c.c.) şöyle buyurdu:

- ‘Ey Âdem, doğru söyledin. Muhakkak ki yarattıklarımdan bana en sevimli olan O’dur. O’nun hakkı için istediğinden ötürü seni bağışladım. Bilesin ki, eğer o olmasaydı, seni yaratmazdım.”

 [Bkz. Hâkim, Müstedrek, II, 615; Süyûtî, ed-Dürrü'l-Mensûr, 1, 116; Yusuf Nebhanî, Huccetullahi ale’l-âlemin, s. 210; İbn Asakir 2/323; el-Beyhaki, Delail’un-Nübuvve  5/488]

Ayrıca değişik rivayetlerde Adem tevbesi ve o tevbenin kabülü anlatılırken, onun Cennet’te iken, Cennet’in her tarafında "Lâ ilâhe illallah Muhammedün Rasûlullah" yazısını gördüğü bildirilir.

 [Hâkim, a.g.e; Kadı İyaz, Şifa, 1, 138]

RİVAYETİN TENKİTİ :

Birçok hadis savunucusu bile bu rivayetin uydurma olduğunu kabul eder ve ravilerinden birisi olan Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem’i hadis uydurmakla itham olunmuş birisi olduğunu söyler.

Rivayetin batıllığına delil olan bir yönüde Adem (a.s)’ın Nebi (s.a.s)’i, kendi yaratılışından sonra cennette iken yer yüzüne inmeden bilmesidir. Halbuki yine uydurma olan ravileri tanınmayan başka bir rivayette de Hz Adem cennetten kovulup, Hindistan’a iner ve yalnızlık hisseder, bunun üzerine Cebrail inerek; Allahu Ekber,Allahu Ekber, Eşhedu En La İlahe İllallah (iki defa), Eşhedu Enne Muhammeden  Resulullah (iki defa) deyip ezan okur. Adem şöyle der : “Muhammed de kim ?”  Cebrail : “Peygamberlerden  son oğlundur.” der. 

( İbn Asakir  1/323/2 )

Görüldüğü gibi birinci rivayette Hz Adem peygamberimizi daha cennetteyken bilmektedir, ikinci rivayette ise dünyaya indirildiği zaman bile tanımadığı görülmektedir. Bu iki rivayet görüldüğü gibi birbirini yalanlamaktadır. Rivayetlerde o kadar çelişki var ki, gördüğünüz gibi Cebrail Hz. Adem’e ezan okuyor ama hicretten sonra mescid-i nebevi yapıldığında insanların namaza nasıl çağırılacağı hususunda karar verilemiyor taki bir sahabe rüyasında ezanı görene kadar. Şayet peygamber efendimiz ezanı biliyorsa en başta neden söylemiyor.

Tüm bunların ötesinde İslam tüm aracıları ortadan kaldırarak dini yalnızca Allah’a has kılmak için indirilmiş bir dindir. Bu nedenle, yapılan bir duanın kabulü için Allah katında dereceleri olduğuna inanılan veli zatların hatta Hz. Peygamberin bile aracı kılınarak tevessülde bulunulması kesinlikle caiz değildir… Bunun adı düpedüz torpil istemektir. Allak katında torpile yer yoktur ve kimseye falancanın hatırı için iltimas geçilmez. Bu Rabbimizin adaletine yakışmaz. Onun Allah‘ın salih kulu olmasıyla berikinin duası arasında ne ilgi, ne bağlantı olabilir? Bu, duada taşkınlık yapmaktan başka bir şey değildir.

Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Rabbinize için için ve yalvararak dua edin. O, taşkınlık yapanları gerçekten sevmez.” (Araf 55)

Bu ve benzeri dualar, sonradan uydurulmuştur. Böyle bir dua ne Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)den, ne sahabeden, ne tabiînden aktarılmıştır.  Bu, ancak cahillerin ve bazı tarikatçıların yazdığı tılsımlarda bulunabilir.

Konu aşağıda da görüleceği gibi bire bir Barnabas incilinde de geçmektedir. İncelendiği vakit İslam’a tahrif olmuş Hristiyanlık ’tan geçtiği açıkça görülebilir.

BARNABAS İNCİLİ

39. Adem'in Yaratılışı Ve İlk Sorusu ve Duası

… Bundan sonra Allah, tüm kutsal melekler «Senin kutsal adını tesbih ederiz ey Rabb (muz) Allah» diye söyleşirken, insana ruhunu verdi.

«Ayağı üstüne kalkan Adem, havada güneş gibi parlayan bir yazı gördü: «Allah'tan başka ilâh yoktur ve Muhammed Allah'ın Rasulû'dür.» Bunun üzerine Adem ağzını açarak, dedi: «Şükür sana ey Allah’ım Rabb, bana hayat nimeti verdin; fakat (senden) bana söylemeni diliyorum: Bu, «Muhammed Allah'ın elçisidir» sözlerinin mesajı ne anlama geliyor? Benden önce (yaratılmış) başka insanlar mı vardı?»

«Bundan sonra Allah dedi: «Tabii, ey kulum Adem. Sana diyorum ki: îlk yarattığım insan sensin. Ve senin görmüş olduğun, yıllar sonra dünyaya gelecek, benim rasulûm olacak ve her şeyi kendisi için yarattığım oğlundur. Geldiği zaman dünyaya ışık verecektir; ruhu, ben herhangi bir şey yaratmadan altmışbin yıl önce semavî bir nur içine konmuştur.»

Adem Allah'a şöyle yalvardı: «Rabb(im), bu yazıyı el parmaklarımın tırnakları üzerinde bana bahşet.» Sonra Allah, ilk insana baş parmakları üzerinde bu yazıyı verdi. Sağ elin baş parmak tırnağı üzerinde, «Allah'tan başka ilâh yoktur*, sol elin baş parmak tırnağı üzerinde de, «Muhammed Allah'ın Rasulû'dür.» Sonra, babaca bir sevgiyle ilk insan bu sözleri öptü ve gözlerini ovarak dedi: «Senin dünyaya geleceğin gün mübarek olsun.»

Allah insanı yalnız görünce dedi: «Onun yalnız kalması iyi değildir.» Bu nedenle onu uyuttu ve kalbinin yakınından bir kaburga kemiği alarak, yerini etle doldurdu. Bu kaburga kemiğinden Havva'yı yaratıp, onu Adem'e eş olarak verdi. Bu ikisini Cennetin efendileri olarak yerleştirdi. Ve kendilerine (şöyle) dedi: «Bakın, size yemek için her meyveyi veriyorum, yalnız elmalar ve mısır hariç»; ve bunlarla ilgili olarak dedi: «Ne olursa olsun, bu meyvelerden yememeye dikkat edin, yerseniz kirlenirsiniz ve öyle ki, sizi burada tutarak azap etmem; buradan sürer çıkarının ve büyük eziyetler çekersiniz.»

(http://barnabas-incili.com/incil/barnabas/5/)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder